Ahmet Şafak İle Röportaj

12-08-2022 11:43
Ahmet Şafak İle Röportaj
Sanatın neredeyse her alanına özgün kimliğiyle renk katan Ahmet Şafak ile sanata ve sanatçıya bakışını, yazımını bitirmiş olduğu yeni romanları hakkında konuştuk.

İyi okumalar…


Ropörtör :
Sanat alanında ürettiğiniz ve yorumlamış olduğunuz eserlerle adınızdan söz ettiriyorsunuz. Bu hikayenin başına dönecek olursak müziğe, yazmaya başlamanız nasıl oldu?

AHMET ŞAFAK :
-Her ikisi de insanın varoluşuyla başlayan hassasiyet. Sanatçı adeta bir paket halinde güzel sanatların pek çok dalıyla birlikte doğuyor. Yani ilahi bir dokunuş. Kalanı hayat içinde insanın içindeki yolculuk sonucu yapmayı başardığı keşifler. Galiba öncelik yazmakla başladı. Her zaman derim, sesim ne kadar güzel olsa da bestekar olmasaydım profesyonel müzik yapmazdım. Demek ki yazmak müziğimi de çok etkilemiş.

Ropörtör :
Eserlerinizdeki en büyük ilhamınız nelerdir?

AHMET ŞAFAK :

-2001 yılından bu tarafa Asya Türk iklimiyle kültürel, sanatsal temas içindeyim. Bu kültürel-folklorik evren,  Asya ile Anadolu arasındaki keskin kültürel bağ,bu varoluş beni derin ve geniş bir tutkuyla özüne çekiyor. Ancak ülkemin dinamik toplumsal hareketliliğini de dikkatle takip ediyorum. En büyük ilham kaynağım bu zengin ve derin medeniyet iklimidir.

Ropörtör :
Gerçekten çok zengin bir kültüre sahibiz. Bunların nesiller boyu aktarılmasında sanatçıların üstlenmiş olduğu rol ise çok önemli. Neredeyse tüm eserlerinizde kültürümüzden bir parça mutlaka oluyor. Kültürel miraslarımızı aktarırken sanatın üstlenmiş olduğu rol hakkında siz neler düşünüyorsunuz?

AHMET ŞAFAK :
-Bakın her müzikal çalışma öyle yada böyle bir kültürel referans taşır. Bahsettiğiniz bu rol çok mühim ve bu rolü üstlenen çok değerli sanatçılarımız oldu. Ama bundan sonra olur mu, bilemem. Çünkü popüler müziğin evrildiği alanın kültürel iklimle teması yok denecek kadar azaldı. Hiphop denen tarz ile sözel gürültü arttı ama sözel edebiyat müzikten uzaklaştı. Müziğin kültürle ve özellikle değerler sistemiyle ilişkisini yok sayan anlayışı destekleyen popüler ve dijital medyanın kültürel hassasiyeti yok. Halbuki sanat tamamen eğlence başlığında ele alınamaz. Sanat temelde kültürdür.

Ropörtör :
Son kitabınız Çanakkale Cephesi’nde Aşk ve Suikast’ta da tarihin en destansı savaşlarından birinin merkezinde hikayenizi anlatıyorsunuz. İlerleyen dönemlerde yine bu tarzda bir tarihsel dönem içinde geçen roman yazma hazırlığınız var mı?

AHMET ŞAFAK :

-Benim laboratuarım tarihtir ve tarihe Hegelyen bir mantıkla yani sistematik ve felsefik açıdan bakarım. Özellikle yakın tarihin elle tutulur sonuçlarıyla boğuştuğumuz şu aşamada romanlarımın sahnesini bu zeminde kuruyorum. Elbette yeni çalışmalarım var. Bitmiş bir romanımdan söz ediyorum. Adını "Mefkure" koyduk.Küsena Yayınları'na isim hassasiyetime anlayış göstermesi sebebiyle teşekkür ediyorum. İnşAllah Eylül sonu gibi okurların elinde olacaktır. Şimdilik üçleme oldu, yani macera devam ediyor. Kan Meclisi, Aşk ve Suikast ve Mefkure..

Ropörtör :
Bazı kitaplarınızda şarkı sözlerine yer vermenizle adeta müzikal bir roman havası oluşuyor. Televizyon programı, dizi ve film gibi yapımlarda da yer aldığınızı düşünecek olursak, her aşamasında sizin eserlerinizin olacağı farklı bir tarz deneme düşünceniz var mı?

AHMET ŞAFAK :

-Haklısınız, bunu yapıyorum. Böylece müziğin lirizmini sayfalara taşıyorum. Burada dikkat çekici olan husus şudur. Aslında var olan bir eserden mısra paylaşmıyorum. O şarkı sözü önce romanda yer alıyor.. Zaman sonra o mısrayı bestelemeye uygun görüyorsam metin müzikal esere dönüşüyor. Keşke bir müzikal oyun yada film yazabilsem de belirttiğiniz harika projeyi gerçekleştirsem.

Ropörtör :
Her sanatçının sanata bakışı farklıdır. Sait Faik, “Yazmazsam deli olacaktım” der. Sizin için yazmak tam olarak neyi ifade ediyor?

AHMET ŞAFAK :

-Yazmak benim için kurmaktır. Yeni bir iklim, yeni bir hayat, yeni bir ütopya, yeni bir şehir kurmak.. Yeni desem de yenilikçi olduğum söylenemez. Ama yazarak oluşturduğum iklim sentetik değil, eskilerin deyimiyle terkibidir. Yani eskiyi içinde bir tayf gibi yaşatan ancak özgün olan bir şimdi..

Ropörtör :
Sizi en çok etkileyen edebi ya da müzikal bir eser var mı?

AHMET ŞAFAK :
-Çokça var, geniş yelpazede bir müzikal ve kitap atlasım vardır. Markez'in "Kırmızı Pazartesi" kitaplarda biraz öne çıkar. Tolstoy'u bütünüyle beğenirim… Savaş ve Barış eseri favorimdir.. Müzikte beğeni yelpazem kulağıma hoşça gelen, yüreğime komşu yapabileceğim bütün melodilerdir.

Ropörtör :
Bir eseri oluştururken özel bir programa bağlı kalır mısınız?

AHMET ŞAFAK:

-Sadece konuya odaklanır ve eser bitene kadar yakasını bırakmam. Bu arada her hal ve şartta yazarım. Düşünün pek çok romanımı ve bestemi yolculuk halinde yazmışımdır.

Ropörtör :
Yakın bir dönemde yayınlayacağınız bir projeniz bulunuyor mu?

AHMET ŞAFAK :
-Biraz önce Mefkure romanımın yayına hazırlandığını belirtmiştim. Aslında yazım aşaması  bitmiş yayın sırasını bekleyen bir romanım daha var. Adı, "Araf Oteli".. Araf Oteli, oldukça ilginç bir roman oldu. Güncel bir hikaye ancak okuyucunun ilgisini çekeceğini zannettiğim  değişik, özgün, sıradışı biraz da fantastik bir konuyu işliyor.

Bu keyifli sohbet için Ahmet Şafak'a teşekkürlerimizi sunarız.


Tavsiye içeriğimiz : Ahmet Şafak Sözleri
IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.